Mekha el Arabiyye


Makha kelimesi (مقهى) Arapçada kahvehane, kahve mekanı, kafe demek. Makha el- Arabiyye olunca da Arapça kafe anlamına geliyor.

Okulumuz Adıyaman TOBB Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde bir dönem Arabik Kafe adını verdiğimiz bir bölüm oluşturmuştuk. 2.katta kütüphane ile aynı katta bir koridor, oradaki duvarlar sanki “bizi çevirin… burası ayrı bir bölüm olsun” der gibiydi. Bu sesi en evvel kim duydu bilmiyorum, ama bu sesi birisi duyunca, biz de okul olarak bu sesi duymazdan gelemezdik. Arapça denince insanların aklına gelen şey, daha çok geleneksel şeyler oluyor. Belki de bu bakış açısıyla modern koltuklar yerine sedirler kondu buraya. Sandalye ya da tekli koltuklar yerine de tabure seçildi. Daha otantik bir havaya katkı versin diye de masaları da geleneksel bir şekilde tercih edildi. Bana hep çocukluğumda yorganın içine girerek ısınmaya çalıştığımız tandırları hatırlatır. Üzerine de geleneksel motifler  olan bir örtü eklerseniz tefrişat neredeyse bitti demektir.

Duvarlarına bir Arapça kütüphane eklemek gerekirdi. Hala ekleyemedik. Duvarlarımızı süsleyen harita tabi ki Arapça ve yine Arapça levhalarımız da var mütevazi bir çabayla eklenmiş olan.

  Daha önceki sayımızda bu bölümün bir fotoğrafı da vardı. İnsanlar bu mekanın fotoğraflarına ve mekanın ismine bakarak, bu mekanın işlevini tahmin etsinler diye de tanıtıma gerek duymamıştık

Burayı oluştururken niyetimiz; öğrencilerimizde Arapçaya yönelik olarak bir ilgi uyandırmak ve bir nebze de olsa gündemlerine Arapçayı alabilmekti. Burada Arapça etkinlikler yapacak, burada Arapça konuşacaktık. Arabik Kafede Türkçe konuşanlara (tercüme edersek) “Burada Arapça konuşulur, Türkçe konuşanlar lütfen başka mekanlara” diyecektik. Arapça bir çevre, Arapça bir ortam oluşturursak Arapçayı sevdirebilir, Arapçayı daha da rahat öğretebilirdik. Sürekli burada Arapça konuşabilecek oradaki Arapça konuşmaları sürdürebilecek yetkinlikte ve istekte öğretmenlerin de olması gerekecekti. Öğretmen katılımı olayı daha doğal hale getirebilirdi.

Biz sınavla öğrenci alan bir okuluz. Biz Fen ve Sosyal Bilimler programları uygulamak üzere kurgulanmış “Proje okulu” idik. Sınavla öğrenci alan bir okul olunca iki şey oluyor. Birincisi İHL sevdalısı denebilecek kadar bu okulu seven bu okulu ve değerlerini her şeyiyle yaşayan öğrencilerden bir kısmını dışarıda bırakıyoruz. Hem İmam Hatipli, hem de bir disiplin içinde çalışabildiği için tırnak içinde “başarılı” öğrenciler bu okullar için arzu edilen girdiler. Ama küçük bir sorunumuz var. Okulumuza gelen öğrencilerin bir kısmı buraya imam hatip olduğu için gelmiyor. Bir üst okulu kazanamadığı için bu proje okuluna geliyor. Neden proje okulu olan bir imam hatibe geliyor da normal bir Anadolu lisesine gitmiyor peki? Onun da cevabı: Bu okulların öğretmen seçebildikleri için öğrenme ortamlarının görece daha iyi olması. Bu sebeple okula kayıt yapan, gelen öğrencilerimizin bir kısmı henüz daha imam hatip kültürünü almamış öğrenciler. Çokça propagandası yapıldığı için de Arapça dersini bir kabus zannederek geliyorlar. Biz bunlara Arapçayı sevdirecek ve “İmam hatip havasını” biz solutacağız. Bunu nasıl yapabildiğimizin/yaptırabildiğimizin bir önemi yok… ne yapıp edip bunu sağlamaya çalışacağız. Şayet, Arapça projelerinin kısmen güdük kalmasının sebepleri sıralansa; sebepler arasında bu faktörü de gözden kaçırmamak gerektiğini hepimiz kabul ediyoruz.

Her ne kadar arzu ettiğimiz gibi bu mekana giren herkes bu mekanda maalesef Arapça konuşmuyor. Olsun bu mekanda gerçekleştirilen koyu sohbetler, iki çirtik edilen hanekler  de bir anlam ifade ediyor. Hoş burada gerçekleştirilen diğer yarı resmi etkinlikler için bile sadece Arabik Kafenin düzenlenmesi için harcanan onca emeğe değer. Yarı resmi çünkü birlikte karar aldık ve okul olarak birikte planladık. Gayri resmi çünkü bu “formal” bir görev değil. Gönüllü çalışmalar. Arabik Kafede neler mi yapıyoruz? İşte başlıklar:

1. Pazartesi. Gündemdeki Meseleler. Hakan Karayılan (Müdür Yardımcısı)

2. Salı serbest etkinlik. Bu gün öğrencileri rahat bırakıyoruz. Arapça ve Meslek dersleri öğretmenleri olarak bu etkinliği planladığımız için bu gün etkinlik yok. Çocuklar bizim yokluğumuzun tadını çıkarıyorlar😊

3. Çarşamba. Halil Altındal hoca

4. Perşembe. El Arabiyyetu Beyne Yedeyk kitabından Arapça metin okumaları. Ali Bal.

5. Cuma. Arapça Kur’an Kıssaları. Ezgi Akalın (Arapça Öğretmeni)

Katılanlar da, hocaları da gönüllülerden oluşan güzel insanlar. Hepsinin de Allah yüzlerini ak eylesin. Amin…

Neyse. Böyleyken böyle işte. Burası Arabik Kafe. Makha el Arabiyye olması için çabalamaya devam inşallah.

Belki önümüzdeki yıl,  Kırk Arabiler projesi ile ilgili bir yazı yazarız. Sonraki yıl da roborabic’i anlatırız kimbilir.  

*Makha el-Arabiyye projesinin bir de yeni açılmış bir internet sitesi var. Öğrenci yazılarımızı da buraya alacağız umarız. https://arabickafe.wordpress.com/  

Kalın sağlıcakla…

Yorum bırakın